- rehavet
- рассла́бленность, вя́лость
rehavet çökmek / basmak — почу́вствовать вя́лость / сонли́вость
Türkçe-rusça sözlük. 2013.
rehavet çökmek / basmak — почу́вствовать вя́лость / сонли́вость
Türkçe-rusça sözlük. 2013.
rehavet — is., Ar. reḥāvet Vücutta görülen gevşeklik, ağırlık, tembellik Bayıltıcı bir rehavet hissediyordu, uykuya çok ihtiyacı vardı ve uyudu. P. Safa Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller … Çağatay Osmanlı Sözlük
rehavet — (A.) [ توﺎﺧر ] 1. gevşeklik. 2. tembellik … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
REHAVET — Tembellik, gevşeklik, pörsüklük, ihmalkârlık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
rehavet çökmek (veya basmak) — gevşeklik, ağırlık duymak ve uyumak istemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
İSTİRHA' — (Rehavet. den) Gevşeme, uyuşma, tembelleşme, rehavet gelme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
RİHVE — (Ruhve) Rehâvetli, gevşek. * Tecvidde: Harf sükun ile söylenirken sesin akması hâli RİHVE İ MECHURE HARFLERİ Dad, zı, zel, gayın, ze, vav, yâ, elif RİHVE İ MEHMUSE HARFLERİ Fe, ha, se, he, şın, hı, sad, sin Bu harflerde sesin kemâli ile nefes… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
gevşeklik — is., ği 1) Gevşek olma durumu 2) mec. İlgisiz, kayıtsız davranış O yıllarda, hiç dayaksız çocuk okutmak, hocanın gevşekliğini gösterirdi. M. Ş. Esendal 3) mec. Uyuşukluk, kesiklik, rehavet Bütün vücudunda, damarlarında, kemiklerinin oynak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
rehavetkâr — (A. F.) [ رﺎﮑﺕوﺎﺧر ] rehavet verici … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
KAYLULE — Kerâhet vakti olmayan kuşluk vakti uykusu, öğle uykusu.(Re fet, $ âyet i celilesindeki $ kelimesinin mânasını merak edip sorması münasebetiyle ve hapiste sabah namazından sonra sairler gibi yatmasından gelen rehavet dolayısıyla, elmas gibi… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KESALET — Tembellik. Üşenmek. Uyuşukluk. Rehâvet … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ŞEDİDE-İ MECHURE — Elif, cim, dal, tı, ba harfleridir. Bunların zıddı: Rehavet (rahvet) ile Beyniye sıfatıdır … Yeni Lügat Türkçe Sözlük